31 Ekim 2010 Pazar

Billie Jean is not my lover!

     Oha lan aşık oldum ben yine.Fena halde hem de.Şimdi sana bir 9 günlük gelişmeleri anlatıcam, beynin şoolacak.Uzun olacak sanki bu yazı, neyse.
     Şimdi ben cafe&bar tarzı bir yerde çalışıyorum ya, hah işte orda canlı müzik oluyor.Bende de müzisyen fantazisi var resmen.Birşeyler çalabilen ve sesi güzel olan erkeklerden çok etkileniyorum.Neyse işte bu çocuk geldi, tanıştık falan filan.Ama bizim aramızda bir etkileşim var, bilirsin hatunlar hisseder.Böyle gözümün içine bakarak konuşuyor allahım diyorum sana geliyorum, çok tatlı lan.Neyse gecenin sonunda herkes gitti mekan çalışanları olarak hepimiz aynı masadayız o da yanımda oturuyor.Konservatuvarda okuyup harçlığına ek olsun diye burda çaldığını düşünmüştüm ama yine de bi sorayım dedim.Ne okuyorsun diye sorduğumda güldü.Meğer bizim Billie Jean; yazılım mühendisliği bitirmiş, üstüne çalışmış.Sonra içindeki müzik aşkına engel olamayıp opera-şan okumuş.Üstüne bir de yüksek lisans yapmış yine müzikle ilgili bir bölümde.Şimdi de ses mühendisliği üzerine doktora yapıyormuş.Ben orda şok tabi."Bi dakika ya sen bunları kaç yıla sığdırdın, oha sen kaç yaşındasın ya?" moduna girdim ben o an.Sonra öğrendim ki benden 13 yaş büyükmüş.Çüş dedim, oha dedim, yuh dedim.Çok küçük gösteriyor ya hayatta inanmazsın o yaşta olduğuna.Ben 21 falan sanmıştım açıkçası.O da benim 18 olduğumu duyunca şok geçirdi, o da 23-24 falan sanmış.Garip.
     Neyse çıktık bir mekandan Mona Lisa ile beraber, o gece o da gelmişti çalışmaya.Hadi dedim Mona Lisa'ya Cihangir'e gidelim(biliyorsun Cihangir-merdivenler fantazimi)Arkamızda da Billie Jean vardı, baktım beraber yürüyoruz.Ona da dedim sen de gel diye, benden kaçmaz tabi.Neyse işte geldi o da sabahladık orda.Bir muhabbet bir muhabbet.Ama hasta kaldım, şok oldum.Bu adam benim ruh eşimdi!Hatta ben herkesin dalga geçmesine rağmen kızım olursa adı Okyanus olsun derdim, Mavi olsun, Gece olsun derdim.Ve Billie Jean bana dedi ki ben kızım olursa adını Okyanus koyucam.Zöööönk dedim kitlendim orda, ardından Gece ne kadar güzel bir isim kız için diy mi dedi.Ben orda bayılıyordum, ölüyordum."Senden çocuğum olsun istiyorum, gözleri senin gibi baksın" diyecektim de Lilith dedim sakin ol, kendine gel, abartma sus.Öyle işte sonra o eve bıraktı bizi ve apartmandan içeri girer girmez Mona Lisa'ya "Ya ben aşık olduuuum" dedim.Çığlık atıcam atamıyorum, delirdim ama delirdim.
     Ertesi gün tekrar o çıktı, çıkışta bizim yollarımız kesişti yine.Cihangir'e gittik, bu sefer yalnızdık.Yine ruh eşim olduğunu kanıtlayan yüzlerde cümle kurdu bana.Ben anlattım, o anlattı.Hayal ettiğimiz mıçmıç olmayan, çok romantik olmayan, herşeyden önce birer arkadaş gibi olan falan filan bir sürü özelliği olan sevgili tanımı bile aynıydı, biz aynıydık.Neyse birkaç gün sonra geldi müşteri olarak, çıkışta yine beraberdik.Yine sabaha karşı ayrıldık, apartmanın önünde dakikalarca konuştuk.Bu hepinizin bildiği bir öpüşme kriziydi.Hani o an öpüşmeniz gerekir, böyledir bu.Ama öpüşmezsiniz ya.Aynen öyle oldu.Bu işte bir gariplik vardı, zaten telefon numaramı bile almamıştı.
     Yine çalıştığım yerde çaldığı bi gece bi hatun geldi.Billie Jean ile gayet ilgili, belli bunlar yakındı.Hatun bana malak malak bakıyor hatta Küçük Sırlar'daki Ayşegül'ün zehirli bakışlarından atıyordu.Derken ben eve gidiyorum diye çıktım, kapının önünde tuttu beni.Nerdesin, napıyorsun, ne zamandır burda çalışıyorsun, her gün geliyor musun, nerede oturuyorsun, neyle gidiyorsun gibi bir sürü sordu sordu.Metro dedim, taksi dedim.Her gece mi taksiyle gidiyorsun diye diretti.O an anladım, o hatun Billie Jean'in sevgilisiydi.Sorularından belliydi işte kızsal birşeydi bu, hatunlar anlar.Son sorusuna "Hayır canım her gece Billie Jean bırakıyor beni eve, sonra da sevişiyoruz işte." demek isterdim.Onu haketmişti ama ne hikmetse asilliğimi bozmadım cevap verdim teker teker.Sonra bana çok yapay olduğumu biraz doğal olmam gerektiğini çok makyaj yaptığımı falan söyledi ki benim makyajım göz kaleminden ibarettir.Ruj, eyeliner falan kullanırım bazen ama o da kırk yılın başı yani.Hatunun cildi bozuktu biraz sanırım benim cildimde makyaj var sandı bundan bahsediyordu.Çözemedim açıkçası.Sonra kaç yaşındasın dedi, dedim 18.Aaa küçükmüşsün sen ya ayakları yaptı, ben 25 yaşındayım dedi.
     Ama hatunu gör iğrenç resmen.Kısacık birşey, zayıf bir de.Vücudu 10 yaşında gibi suratı 40 yaşında gibi.Acayip bi negatif elektriği var, yılan gibi suratı.Bir de esmer tene boya sarı saçlar.Üff midem bulandı resmen.Hayır bir de Billie Jean bana bi hatunda en çok kalçaya önem verdiğini söylemişti, hatta kalçamın çok güzel olduğunu söylemişti ahh ahh.Neyse bu kızda ne kalça ne göğüs ne vücut hiççbirşey yok.A yavrucum sen ne buluyorsun bu hatunda diyecektim de, sustum
     Neyse bu hatun 2 gün önce Billie Jean'in çaldığı gece tekrar geldi.Bana yine kötü kötü bakıyor, hatta Billie Jean şarkı söylemem için beni sahneye çağırdığında hatunun gözlerinden ateş çıktı, ben gördüm bunu.Bütün gece pis pis bakmalar, bana bakarak Billie Jean'e sarılmalar falan filan.Lan dedim 25 yaşındasın ama 15 yaşında ergen tribine giriyorsun şuan, ne iş?Neyse işte ben çıktım sonra, bu sefer yalnızdım.
     Gelelim dün geceyeeee.Sevgilisi olduğunu alenen öğrendim artık, bu yüzden bakmayı kestim Billie Jean'e.Hiçç tavır yapmadım, o eski sıcaklığımla konuştum ama bakmayı kestim.Sonra yanımda geldi.Lilith dedi, baktım.Birşey demedi, baktı bir süre.Sonra "Ara sıra bak bana da moralim yerine gelsin." dedi ve gitti.Şok oldum.Davranışları bana aşık olmuş gibiydi, ama sevgilisi vardı.Sevgilisi olmasa bile sanırım bana aşık olmamıştı.Ama öyle davranıyordu.Tüm amacı benimle yatmak olsa benimle sohbet ederek saatler geçirmezdi, her eve bırakşında kapıdan dönüp gitmezdi.Bir kez olsun hamle yapardı eve gelmek için.Ama yapmamıştı hiçç.Delirecektim artık bu belirsizlikten.Ama ne yalan söyleyeyim psikopatça da hoşuma gidiyordu.
     Dün gece yine beraberdik.O bana tantuni ısmarladı, ben ona waffle ısmarladım.Şiştik resmen.Sonra sevgilisinden konuştuk, ona kızın beni nasıl sorguya çektiğini anlattım.İnanamadı, şok oldu.Benden sevgilisi adına özür diledi, o kadar utanmıştı ki sevgilisinden gözlerinde gördüm bunu.Kötü oldu nasıl anlatamam.Hep böyle dedi, çok kıskançmış hatun böyleymiş hep.Ayrıca beni de biliyor az çok Billie Jean, ona neden karşılık vermediğimi neden nezaketle sorularını cevapladığımı sordu.Sen varsın dedim, senin sevgilin sonuçta dedim.Olay çıkarmaya gerek yok, o onun basitliğiydi seviyesine inmedim dedim.Billie Jean o an olgunluğuma hayran kaldı, çok olgun hareket etmişsin dedi.Haklısın, onun seviyesine inmemişsin dedi.Benim evin önüne geldik, hala sevgilisini konuşuyorduk.Aynı benim eski ilişkime benziyordu.Billie Jean nasıl benim ruh eşimse, onun sevgilisi ve benim kıskanç psikopat eski sevgilim de ruh eşiydi.Billie Jean ve ben gibi sosyal sıcak insanların diğer insanlarla iletişimini kıskanan iki salaktı ikisi de.Üzülme dedim Billie Jean'e, sizin aşamalarınızı yaşadık biz.Sevgiyle olmuyor, sevgiyi öldürüyor bunlar dedim.Haklısın dedi.İnsan başkalarına yöneliyor, sevgilinin senden ne kadar uzak ve ne kadar farklı olduğunu gördükçe etrafındaki sana yakın ve senin gibi olan insanları keşfediyorsun dedim.Gülümsedi, haklısın dedi.Bahsettiğim o kişi bendim, dedim ya blog biz ruh eşiydik.
     Hala kapının önündeydik."Sana kötü şeyler yapmıycam merak etme istersen gel bana sıcak birşeyler içeriz donucaz yoksa burda" dedim.Güldü, girdik içeri.Sohbet ettik yine, evimi çok beğendi.Saat sabah 7'ye geliyordu.Yatağımda sızdı resmen.Uyandırmaya çalıştım, uyanmadı.Kalk dedim donucaksın bari yorganın içine gir.Açtı yorganı girdi yatağa ama üstünü örtmeden sızdı yine.Ben örttüm üstünü, o an o kadar tatlıydı ki kalbim hızlandı böyle anlatamam, çok tatlıydı işte.
     Tam kapıdan çıkıyordum Lilith dedi, efendim dedim.Birşey demedi.Korkarsan eğer ben yan odadayım seslenirsin tamam mı dedim güldüm.Lilith dedi, efendim dedim.Korktum dedi.Daha şimdiden mi dedim, güldüm.Bariz bir yanına çağırmaydı bu.Evet onunla uyumak isterdim çok, ama yapmadım.Neden bilmiyorum ama yapmadım, gittim yan odaya.Bir ara kalkıp uyurken seyrettim onu, harbiden çok tatlıydı.Tamam dedim Lilith, yine aşık oldun sen.Uyudum sonra.
     O uyandırdı beni.Eğer şimdi gitmezsem akşama kadar uyurum burda dedi, güldü.Giderken öptük birbirimizi.Yanaktan tabi, arkadaşça.Aman ne arkadaşça!Ama o zamana kadar ayrılırken öper ya insanlar birbirlerini, o bile olmamıştı.İlkti bu.Elini bile sıkmamıştım, tanıştımız zaman haricinde.
     Neyse işte gitti sonra.Yatağıma gittim, hala sıcacıktı.Onun sıcaklığıydı.Hatta onun kokusu vardı.Uyudum.Uyandığımda herşeyi bir rüya sandım.Gerçek değil dedim, ta ki yastıkta kalan kokusu burnuma gelene kadar.   :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder