30 Kasım 2010 Salı

Bu başlıkta da "Billie Jean" ismi geçmesin diye uğraştım, ama olmadı galiba

     Öldüm öldüm dirildim.Kendimi çikolataya verdim, içkiye verdim yok anam hala aşığım.Ve yeni gelişmelerle burdayım.(zaten radyo sinema tv okuyorum karar verdim Billie Jean ile olan hikayemizi dizi falan yapıcam)Bu arada düzenli olarak anlatıyorum bu hikayeyi, bi nevi arşivliyorum yani yaşadıklarımı.Unutmayalım, unutturmayalım falan filan.
     Bazı kızlar çok yapışkan blog, mesela Cenaza.Sana Billie Jean Cenaze'den ayrılmış desem?Senin sesini duymaya, yüzünü görmeye tahammül edemiyorum, her çalan telefonda geriliyorum acaba sen misin diye, demiş desem?Cenaze hala Billie Jean'in çaldığı yerlere gidince Billie Jean onu "eski kız arkadaşım" diye tanıştırıyor ve Cenaze bu sözün üzerine "Bir şarap alabilir miyim?" diyor desem?Biliyorum bak şimdi sen de sinir oldun benimle birlikte.Ya işte bazı kızlar böyle yapışkan anam, bırakmıyorlar adamı.
     Cumartesi günü de geldi benim çalıştığım yere, krizler geçirdim delirdim yine orda da kimseye belli etmedim allahtan.Billie Jean onun yanına gitmedi başta, sonra bir baktım aynı masadalar.Cenaze, yanına oturmayan Billie Jean'in yanına zıpladı tabi hemen.Ne ara attı nasıl çaktırmadı bilmiyorum ama bana mesaj atmış "Neden geldi bilmiyorum.bana da sürpriz oldu.." diye.Çok güzel bir sürprizdi, aman ne güzel!Neyse bunlar beraber çıktılar ben yedim tabi kendimi.Ertesi gün, yani dün Billie Jean aradı buluşalım dedi.Buluştuk konuşuyoruz, garibimin de bir sürü derdi var.Yeni eve taşındı orda sorun var, Cenaze hayatından çıkmıyor, sesi kısık iğne oluyor, ailevi sorunları var, bizim patron kafayı yedi ordan ayrılmayı düşünüyor, yeni iş görüşmeleri falan filan.Kısacası ne aşk ne aile ne sağlık ne iş.Hiççbiri düzgün gitmiyor hayatında.Her neyse beraberdik işte, eğer yine sorunlarla boğuşmasaydı "O kız hala nasıl gidip gelebiliyor senin yanına?Sevgilin mi?Madem ayrıldınız neden böyle?Peki ben senin neyinim?Sevgilin değilim tamam ama o zaman neden beraber uyuyoruz?Açık ol sadece bedensel birşey mi?Ne yani tek istediğim açık olman, bir konumum yok sende" vs şeylerle beynini s.kmeyi düşünmedim değil.Gerçi bu cümlelerin altında yatan anlamı çok tatlı bir şekilde ifade eder, yine şaapmazdım beynini ama sorgulanması gereken konulardı artık bunlar.
     Bu nasıl ilişki anlamadım ben.Cenaze Billie Jean'e evlenme teklifi ederken, Billie Jean ayrılmak istediğini söylüyor.Garip.İkisinden biri sorunlu ama dilerim o taraf Cenaze'dir, ki öyle görünüyor.Of blog kafaları yiycem ölüyorum bitiyorum ama Billie Jean'e hislerimin geçici olmadığına inandıramıyorum.Ben inandıysam buna -ki inandım- herkes inanabilir bence, valla ciddiyim.Neyse işte buluşma süresinde inandırma çalışmalarım sürdü, o anlattı ben anlattım.Kıyamadım ama ya.Şimdi başlarsak sonra 2 gün sonra ayrılırsak çok büyük hayal kırıklığı olur benim için, dedi.Benim için olmaz sanki ya, aptal.Hala göremiyor.
     Falan filan derken onun işi vardı bıraktı beni eve.Ben de evde mal mal müzik dinliyorum, bir mesaj geldi.Heyecanlanmadım bile çünkü onun olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi."Bu gece sende kalmamı ister miydin? :)" demiş.Benim mesajı okumamla zıplayarak ev arkadaşımın odasına koşmam bir oldu tabi.Her neyse geldi sonra, beni kalbimden vurdu şarapla gelince.İçtik, güzelleştik, sarhoş olmadık, muhabbet ettik.Ev arkadaşıma bile söyledi "Ben Lilith'in duygularına güvenemiyorum.." diye.Ve ben odadan çıktığımda "ciddi ilişki" kavramını irdeliyorlardı ikisi.Ev arkadaşım sonra dedi ki dedi, Billie Jean benimle ciddi bir ilişki istiyormuş, sonuna dek gitsin istiyormuş.Anağm dedim, istemem mi çoğcum ya ben de istiyorum.Bıktım artık saçmasapan insanlardan, saçmasapan ilişkilerden.Hazır bulmuşum ruh eşim dediğim insanı, daha ne? :)
     Neyse saat 5 falandı sanırım artık Billie Jean sızdı her zamanki gibi sızdı yatağımın üzerinde.Yattım bir süre sonra ben de yanına.İzledim onu hatta bir ara annesi gibi hissettim kendimi.Nefesi mi gitti acaba diye panik oldum, sanırım aşk dedikleri böyle birşey lan.Bildiğin panik oldum o an, sonra sarıldım.O gece yastıklarıma sıkmama gerek yoktu parfümünü, kendisi yanımdaydı sonuçta.Uyudu o hep.Güneş doğmak üzereydi, hani böyle loş bir ortam falan.Birden boynumda dudaklarını hissettim yine.Yok beni boynumdan öpmesinler, hele Billie Jean hiçç öpmesin dünyadan kopuyorum astral seyahate çıkıyorum yeminle.Korkuyorum sonra geri dönemiycem diye, yok böyle bir his.Artık Cenaze yoktu hayatında, az biraz da olsa ben vardım.Bu yüzden engellemedim onu, en azından öpmesini.Sonra birden öpüşmeye başladık.Hiçç masum değildi ama, önceki öpüşme deneyimlerimde hep masum öpücüklerle başlamıştı herşey, bunda giriş-gelişme-sonuç içiçeydi.Tabi insan yatakta ve sarmaş dolaşken öpüşürse tabi masum olmaz.Ama güzeldi blog ya, olmayan dudaklarına kurban dedim.Henüz sevgili bile değilken çok ileri gitmek istemediğimi biliyordu, ve ona göre hareket etti.Bir kez daha aşık oldum.Yatakta dur dediğinde durabilen erkek gibisi yok."Tamam pes ediyorum" deyip gülmeye başladı, ben de güldüm.Sonra sarıldı uyudu tekrar.O an huzurdan ölebilirdim.
     Of blog, lan ben çok fena aşık oldum.Klbimin atışı normale dönsün nolur.Ortada Billie Jean falan yok şuan ama yine at koşturuyor kalp atışlarım, görsem kalp krizi geçicircem herhalde.Giderken öptüğü sağ köprücük kemiğimi böyle vücudumdan bi ayrı hissediyorum yani, o derece.

Not:yazıyı yayınladıktan sonra yayınlandı kaydı görüntüle zartzurt çıkıyor ya bir sayfa işte bu yazıdan sonra çıkan sayfadaki reklamın "Cenaze Nakil İşlemleri" olması da evrenin bana bi mesajı bence.Hadi kızım yaylan diyoruz yani Cenaze'ye, naklol bi git yahu.

25 Kasım 2010 Perşembe

Billi Jean must be my lover, lütfen yani

     Pia, yorumunu gördüm ve yazıyorum. :) O kadar sıkıldım ki bu yaşadığım durumdan bloga anlatmak bile gelmiyordu içimden yazmadım o yüzden günlerdir..
     Evet hala metres tadında bir hayatım var.Önceki yazıdan devam edecek olursam eğer, o yazıdan sonraki gün bayram tatili nedeniyle ailemin yanına gittim.Giderken bavulumla uğradım çalıştığım yere ve Billie Jean sahnedeydi.Onu görüp gözlerimin parlamasıyla Cenaze'yi görüp kulaklarımdan ateş fışkırması bir oldu.Öyle garip bir çift işte bunlar, insanda göz kulak bırakmıyorlar.5-10 dakika durdum, para almaya gitmiştim zaten.En son Billie Jean sahnede söylerken ben de söyledim içimden "I did it my way" diyerek yürüdüm gittim.
     Sıkıcı bir yolculuktan sonra ailemin yanındaydım.Haha dedim süper, Billie Jean ile iletişimsiz bir 10 gün, aman ne güzel.Ama hiçç öyle olmadı, her gün aradı, her gün mesaj attı neredeyse.Beni merak etmesi, konuşmak istemesi ve özlemesi..Bilmiyorum garip geldi, hala benimle sadece bedensel birşey yaşamak istediğini düşünürken bedenimden kilometrelerce uzaktayken bile benimle sürekli iletişim kurması..Cidden garipti.Hava su, birbirine laf arasında söylenen şeyler, imalar derken bir mesajla şok oldum.Hatırlarsın blog -tabi yazdıysam, hatırlamıyorum anlatıp anlatmadığımı ama- bana asılan birkaç salak İngiliz ergen genç olmuştu, sevgili olduğumuzu söylemişti.Malum ingiliz kültürü işte çocuk sevgilin olabilir ama bensadece seni öpmek istiyorum hepsi bu ayağı yapınca arkadaş bombayı patlattı ve Billie Jean'le evli olduğumuzu söyledi.Çok güldük, o geceden sonra mekanda öyle bir muhabbet işte hahaaa evli bunlar falan filan.Bir de bilirsin blog, hep böyle şakalarla başlar ya nasıl olsa şaka muhabbeti var diye söylersin istediğini yaparsın sonra bir durum olursa "ee şaka muhabbeti işte" diye sıyrılabilme şansın vardır çünkü.Neyse işte konuya dönüyorum.O bana eşyaları topluyorum deyince ben de "eşyalar toplanmışşş benimle birlikte anılar saçılmışşş odaya her yereee sevdiğin o kokuuuu yok artık bu evde, ben kadınınnnn" diye bir mesaj attım ama harbiden geyiğine atmıştım.Ve işte o mesaj, "sen benim kadınım mı olmak istiyorsun.." şoklara girdim çünkü ilk defa smiley falan olmadan gayet ciddi bir şekilde açılmıştı bu konu."gereksiz bir soru bu, senin bir kadının var zaten." diye lafı tam yerine oturttuktan sona evet istiyorum ayağı yapmaktan da geri kalmadım tabi.
     Neyse işte İstanbul'a geri döndüm, gittim işe.Herkes kuru bir hoşgeldin derken, Billie Jean sarıldı öptü, ee insanların garipseyen bakışlarına maruz kaldık tabi.Ama herkesin aramızda birşey olduğunu anladığına da eminim.O gece bana sen beni özlemedin ayağı yaptı, soğuk davranıyormuşum.Lan ölüyorum ben orda, gitmişim onlarca parfüm arasından koklamaktan ölen hücrelerime inat Billie Jean'in parfümünü bulmuşum yastığıma sıkamadan uyuyamaz olmuşum adam bana hala sen beni özlemedin ayağı yapıyor.Mal ya.Gerçi o da haklı çünkü hiççbir şekilde belli etmedim ona.Neyse bir iş çıkışında daha yine beraberdik onunla.Ve yine bir şekilde bana geldik.Bitki çayını yapıp getirdiğimde yatağımda sızmış şekilde buldum onu.Çayları içtik ve yine bir şekilde onun yanında yatarken buldum kendimi.Omzuma başını koydu, bir yandan sarıldı ve öyle konuşuyorduk işte.Herkese karşı mı böyle olduğumu sordu.Aslında kız tribidir bu, "hayır canım sen farklısın diğerlerinden, o yüzden" lafını 50 kere söylesen 51. yi duymak isterler ya, aynen o moddaydı.Derken konu bize geldi işte.Cenaze'yle son 20 gün içinde 3 kez ayrıldıklarını, artık onu istemedğini, bittiğini falan söyledi.Ben orada ufak çaplı bir krizi geçirdim bunları duyunca tabi.Ama ite kaka da olsa hala onunla birlikteydi teknik olarak, hala sevgilisiydi onun.Sonra zaten boynuma yakın olan dudaklarını hissettim boynumda.Ruhumu okuyordu resmen.Bir insanı önce ya dudağından öpmüşsündür ya yanağından.Ama o beni ilk kez boynumdan öptü ve her zaman derim "boyun öpülmek için yaratılmıştır" diye, bence en öpülesi yerdir insan vücudunda.İçim eridi bitti resmen ama bende tepki sıfır, hala konuşmaya devam ediyorum.Sonra zaten vücudumu sarmış olan elleri daha bi sarıldı bana.Hatunlar anlar, boyut değiştiriyordu bu sarılma başka yere gidiyordu.Elimi tuttum ve çektim.Rahatsız oldun falan filan dedi, bana abaza muamelesi yapıyorsun sanki sana sadece vücudun için yaklaşıyormuşum gibi yapıyorsun dedi.Ve neden dedi, neden?"Olmaması gerekiyor..." dedim, daha bi çekildim kenara."O olduğu için mi?" dedi, "Evet" dedim."Peki ya o olmasaydı?" dedi, "Olurdu" dedim."O olmasaydı ve ben olsaydım onun yerine tabiki böyle davranmazdım."İnanmadı buna, onu istemediğimi ve rahatsız olduğumu düşünüyormuş beyfendi.Sonra baktı bana ve "Bulurum istesem başkasını, zor değil.Evet cidden çok güzelsin, çekiyorsun beni ama bulurum işte Lilith, en basitinden git Taksim'e var işte bir sürü güzel kız.Ama olay bu değil, ben onları istemiyorum böyle.Ben kimseyi istemiyorum, ben seni istiyorum çünkü seni hissediyorum..." dedi.O an sahnede Mahsun Kırmızıgül'e 54564135 kez kendisini sevdiğini söylettikten sonra "Ben de seniiiiiiii" diye haykıran Seda Sayan misali haykırasım geldi.Höd dedim Lilith dur bi sakin ol.Hiççbirşey demedim ama bir an tenim çatlayacak sandım.İçim o kadar sıcakken dışarıdan tam bir buz dağıydım.Bu dengesizliğe nasıl dayanıyor zavallı tenim, bilmiyorum doğrusu.
     Tekrar öpmeye başladı, sonra ten uyumundan bahsetti.Bizde olduğuna inanıyormuş.Güldüm, daha onu gördüğüm ilk gece yanından geçerken koluna değdiğimde hissetmiştim ben bunu.Herkesle olmaz blog, bilirsin.Garip bir elektrik olmuştu ve önce ondan hoşlanıp sonra bu elektriği hissetmedim.Evet ilk görüşte de birşey olmuştu ama ona dokunup o elektriği hissettikten sonra büyüdü hislerim.Bu arada herkesin farkettiğine eminim demiştim, harbiden farketmişler.Son günlerde gelip giden bir müşteri vardı.O demiş önce Billie Jean'e Cenaze'yle yakışıyorsunuz diye.Sonra Billie Jean "Cenaze menaze deme bana, aslında hiçç de yakışmıyoruz neyse biten birşeyin ardından konuşmaya gerek yok." demiş.Müşteri "Peki şu bardaki kızla aranda ne var?" demiş, Billie Jean şok tabi.Nereden çıkardığını sormuş adam da öyle hissettiğini söylemiş.Öyle bir elektriğimiz varmış.Ya işte böyle blog, insanlar anlıyor.Bizi sevgili sanan mı ararsın, sevgili misiniz diye soran mı ararsın bilmiyorum ama hepsi var.Üstelik adam yalnızca 2 kez bulundu mekanda ben varken.Yuh dedim.
     Neyse o geceden sonra ben yine saçma ama şirin bir mesaj attım böyle ben özledim sanırım seni yok yok eminim aslında bu mesajı niye attım bilmiyorum ama öyle bi yazıyım dedim tarzında birşeydi.2 gün sonra da olsa bi mesaj geldi.Yok neymiş mesajlarımda hep bi sanırım varmış, ben emin değilmişim kendimden, net değilmişim hatta duygularımdan emin değilmişim, yok efendim aslında ne hissettiğini ve istediğini bilebilecek olgunluğa sahipmişim, falan filan.Dedim madem anlaşılmamışım ee bi anlatayım.Billie Jean dedim ne belirsizliği ben bildiğin aşığım sana.Özlemedin diyorsun da onlarca parfüm arasından koklayarak buldum senin parfümünü ve o kokuyla uyudum resmen, belli etmedim kendimi çünkü bi ilişkin vardı ama madem bu noktaya geldik böyle işte durum.Bu mesajıma da cevap gelmedi ama daha 2 gün dolmadı bu gece bekliyorum cevabı.
     Bu arada alkol yasaklanmalı, pek hatırlasam da sağolsun telefonum yardımcı oldu.Son arananlarda Billie Jean var, hem de saat 4.12'de.Ama Mona Lisa'ya Billie Jean'i ara dediğimi hatırlıyorum, o an yatakta ve konuşamayacak durumda olsam da.Açmamış telefonu ama, hem konuşsam hatırlardım sanırım hem de eksilen kontör yok.Böyle işte.
     Bu arada anlatmak istemiyorum diye triplere girerek başladığım yazı olmuş yine destan, hadi ben sustum.

7 Kasım 2010 Pazar

Metres

     2. kadın vakası bu.Tam da bu.
     Kendimi metres gibi hissediyorum.Billi Jean'in metresi gibi.Üçüncü Şahsın Şiiri'ni okuyorum bütün gün.Doğru demiş Atilla İlhan, güldü mü cenazeye benzerdi.Harbiden cenazeye benziyor Billie Jean'in sevgilisi gülünce.Cenaze olsun hatta onun blogtaki adı.
     O mu var ben mi varım?Cevap; ikimiz de..Ya da o var sadece bilmiyorum.Cidden bilmiyorum.Gecenin bi yarısı Billie Jean'in arabasında o kucağıma yatmış ben onun saçlarıyla oynarken Cenaze aradı.Sanki o an kucağımda yatmıyormuş gibi konuştu, sanki evinde öyle oturuyormuş gibi.Kavga ettiler.Cenaze arayana kadar biz çok huzurluyduk halbuki...
     Anlayamıyorum.Geçen gün Cenaze geldi cafeye Billie Jean'i almaya.Benim yanımda, bana inat hatta bana bakarak dedi "Hadi sevgilim gidelim artık" diye.İtiraf etmeliyim ki o an şimdi bunlar gidiyor ve deli gibi sevişecekler dedim içimden, Cenaze öyle bir çağırdı ki yatağa çağırıyor sanarsın.Gitiiler.Tam melankolik modda takılırken Billie Jean geri geldi, ruhsatı burada mı kalmışmış falan filan.Yalandı, gecenin ilerleyen saatlerinde cebinden çıktı ruhsatı.Sonra ben "İyi geceler Billie Jean" dedim ve çıktım.O kadar emindim ki birşey diyeceğine, bir şekilde beni durduracağına.Öyle oldu, birşey sordu arkamdan seslenip.Sonra mı?Yine beraberdik.Hatta beraber uyuduk o gece.Hiççbirşey olmadı, sadece uyuduk.Parmak uçlarıyla tuttu parmak uçlarımı, elimi tutamadı.Sarılamadı tam anlamıyla, hatta uyuyamadı bile.Gitti sonra.
     Kafayı yemek üzereyim, Med-cezir'e aşık olduğumu sanmıştım ama yok, o hiççbirşeymiş.Birşeyin gerçek olmadığını, gerçek birşey yaşadığında anlıyorsun.
     Gerçekten anlamıyorum.Bedensel birşey mi istediği?Öyleyse niye en çok yaptığımız şey sohbet etmek?Niye defalarca evimin kapısından döndü ve niye aynı yataktayken elimi bile tutamadı?Duygusal birşey mi?Peki neden hala Cenaze ile birlikte?Sanırım onun da kafası karışık..Ortada hiçç mi birşey yok diycem ama etrafımızdaki insanlar, onun sevgilisi olduğunu bilen hatta tanıyan insanlar bile sevgili gibi göründüğümüzü iddia ediyorlar.Noluyor?Bir anlam vermek istiyorum.
     Ya da boşver, anlamlandırmasak da olur.Hiççbirşey farketmez şuan, farketmiyor.Onunla olmak istiyorum sadece, o olsun yanımda istiyorum.
      "İster eğlen benimle, yüzünü bi görsem yeter..."