25 Kasım 2010 Perşembe

Billi Jean must be my lover, lütfen yani

     Pia, yorumunu gördüm ve yazıyorum. :) O kadar sıkıldım ki bu yaşadığım durumdan bloga anlatmak bile gelmiyordu içimden yazmadım o yüzden günlerdir..
     Evet hala metres tadında bir hayatım var.Önceki yazıdan devam edecek olursam eğer, o yazıdan sonraki gün bayram tatili nedeniyle ailemin yanına gittim.Giderken bavulumla uğradım çalıştığım yere ve Billie Jean sahnedeydi.Onu görüp gözlerimin parlamasıyla Cenaze'yi görüp kulaklarımdan ateş fışkırması bir oldu.Öyle garip bir çift işte bunlar, insanda göz kulak bırakmıyorlar.5-10 dakika durdum, para almaya gitmiştim zaten.En son Billie Jean sahnede söylerken ben de söyledim içimden "I did it my way" diyerek yürüdüm gittim.
     Sıkıcı bir yolculuktan sonra ailemin yanındaydım.Haha dedim süper, Billie Jean ile iletişimsiz bir 10 gün, aman ne güzel.Ama hiçç öyle olmadı, her gün aradı, her gün mesaj attı neredeyse.Beni merak etmesi, konuşmak istemesi ve özlemesi..Bilmiyorum garip geldi, hala benimle sadece bedensel birşey yaşamak istediğini düşünürken bedenimden kilometrelerce uzaktayken bile benimle sürekli iletişim kurması..Cidden garipti.Hava su, birbirine laf arasında söylenen şeyler, imalar derken bir mesajla şok oldum.Hatırlarsın blog -tabi yazdıysam, hatırlamıyorum anlatıp anlatmadığımı ama- bana asılan birkaç salak İngiliz ergen genç olmuştu, sevgili olduğumuzu söylemişti.Malum ingiliz kültürü işte çocuk sevgilin olabilir ama bensadece seni öpmek istiyorum hepsi bu ayağı yapınca arkadaş bombayı patlattı ve Billie Jean'le evli olduğumuzu söyledi.Çok güldük, o geceden sonra mekanda öyle bir muhabbet işte hahaaa evli bunlar falan filan.Bir de bilirsin blog, hep böyle şakalarla başlar ya nasıl olsa şaka muhabbeti var diye söylersin istediğini yaparsın sonra bir durum olursa "ee şaka muhabbeti işte" diye sıyrılabilme şansın vardır çünkü.Neyse işte konuya dönüyorum.O bana eşyaları topluyorum deyince ben de "eşyalar toplanmışşş benimle birlikte anılar saçılmışşş odaya her yereee sevdiğin o kokuuuu yok artık bu evde, ben kadınınnnn" diye bir mesaj attım ama harbiden geyiğine atmıştım.Ve işte o mesaj, "sen benim kadınım mı olmak istiyorsun.." şoklara girdim çünkü ilk defa smiley falan olmadan gayet ciddi bir şekilde açılmıştı bu konu."gereksiz bir soru bu, senin bir kadının var zaten." diye lafı tam yerine oturttuktan sona evet istiyorum ayağı yapmaktan da geri kalmadım tabi.
     Neyse işte İstanbul'a geri döndüm, gittim işe.Herkes kuru bir hoşgeldin derken, Billie Jean sarıldı öptü, ee insanların garipseyen bakışlarına maruz kaldık tabi.Ama herkesin aramızda birşey olduğunu anladığına da eminim.O gece bana sen beni özlemedin ayağı yaptı, soğuk davranıyormuşum.Lan ölüyorum ben orda, gitmişim onlarca parfüm arasından koklamaktan ölen hücrelerime inat Billie Jean'in parfümünü bulmuşum yastığıma sıkamadan uyuyamaz olmuşum adam bana hala sen beni özlemedin ayağı yapıyor.Mal ya.Gerçi o da haklı çünkü hiççbir şekilde belli etmedim ona.Neyse bir iş çıkışında daha yine beraberdik onunla.Ve yine bir şekilde bana geldik.Bitki çayını yapıp getirdiğimde yatağımda sızmış şekilde buldum onu.Çayları içtik ve yine bir şekilde onun yanında yatarken buldum kendimi.Omzuma başını koydu, bir yandan sarıldı ve öyle konuşuyorduk işte.Herkese karşı mı böyle olduğumu sordu.Aslında kız tribidir bu, "hayır canım sen farklısın diğerlerinden, o yüzden" lafını 50 kere söylesen 51. yi duymak isterler ya, aynen o moddaydı.Derken konu bize geldi işte.Cenaze'yle son 20 gün içinde 3 kez ayrıldıklarını, artık onu istemedğini, bittiğini falan söyledi.Ben orada ufak çaplı bir krizi geçirdim bunları duyunca tabi.Ama ite kaka da olsa hala onunla birlikteydi teknik olarak, hala sevgilisiydi onun.Sonra zaten boynuma yakın olan dudaklarını hissettim boynumda.Ruhumu okuyordu resmen.Bir insanı önce ya dudağından öpmüşsündür ya yanağından.Ama o beni ilk kez boynumdan öptü ve her zaman derim "boyun öpülmek için yaratılmıştır" diye, bence en öpülesi yerdir insan vücudunda.İçim eridi bitti resmen ama bende tepki sıfır, hala konuşmaya devam ediyorum.Sonra zaten vücudumu sarmış olan elleri daha bi sarıldı bana.Hatunlar anlar, boyut değiştiriyordu bu sarılma başka yere gidiyordu.Elimi tuttum ve çektim.Rahatsız oldun falan filan dedi, bana abaza muamelesi yapıyorsun sanki sana sadece vücudun için yaklaşıyormuşum gibi yapıyorsun dedi.Ve neden dedi, neden?"Olmaması gerekiyor..." dedim, daha bi çekildim kenara."O olduğu için mi?" dedi, "Evet" dedim."Peki ya o olmasaydı?" dedi, "Olurdu" dedim."O olmasaydı ve ben olsaydım onun yerine tabiki böyle davranmazdım."İnanmadı buna, onu istemediğimi ve rahatsız olduğumu düşünüyormuş beyfendi.Sonra baktı bana ve "Bulurum istesem başkasını, zor değil.Evet cidden çok güzelsin, çekiyorsun beni ama bulurum işte Lilith, en basitinden git Taksim'e var işte bir sürü güzel kız.Ama olay bu değil, ben onları istemiyorum böyle.Ben kimseyi istemiyorum, ben seni istiyorum çünkü seni hissediyorum..." dedi.O an sahnede Mahsun Kırmızıgül'e 54564135 kez kendisini sevdiğini söylettikten sonra "Ben de seniiiiiiii" diye haykıran Seda Sayan misali haykırasım geldi.Höd dedim Lilith dur bi sakin ol.Hiççbirşey demedim ama bir an tenim çatlayacak sandım.İçim o kadar sıcakken dışarıdan tam bir buz dağıydım.Bu dengesizliğe nasıl dayanıyor zavallı tenim, bilmiyorum doğrusu.
     Tekrar öpmeye başladı, sonra ten uyumundan bahsetti.Bizde olduğuna inanıyormuş.Güldüm, daha onu gördüğüm ilk gece yanından geçerken koluna değdiğimde hissetmiştim ben bunu.Herkesle olmaz blog, bilirsin.Garip bir elektrik olmuştu ve önce ondan hoşlanıp sonra bu elektriği hissetmedim.Evet ilk görüşte de birşey olmuştu ama ona dokunup o elektriği hissettikten sonra büyüdü hislerim.Bu arada herkesin farkettiğine eminim demiştim, harbiden farketmişler.Son günlerde gelip giden bir müşteri vardı.O demiş önce Billie Jean'e Cenaze'yle yakışıyorsunuz diye.Sonra Billie Jean "Cenaze menaze deme bana, aslında hiçç de yakışmıyoruz neyse biten birşeyin ardından konuşmaya gerek yok." demiş.Müşteri "Peki şu bardaki kızla aranda ne var?" demiş, Billie Jean şok tabi.Nereden çıkardığını sormuş adam da öyle hissettiğini söylemiş.Öyle bir elektriğimiz varmış.Ya işte böyle blog, insanlar anlıyor.Bizi sevgili sanan mı ararsın, sevgili misiniz diye soran mı ararsın bilmiyorum ama hepsi var.Üstelik adam yalnızca 2 kez bulundu mekanda ben varken.Yuh dedim.
     Neyse o geceden sonra ben yine saçma ama şirin bir mesaj attım böyle ben özledim sanırım seni yok yok eminim aslında bu mesajı niye attım bilmiyorum ama öyle bi yazıyım dedim tarzında birşeydi.2 gün sonra da olsa bi mesaj geldi.Yok neymiş mesajlarımda hep bi sanırım varmış, ben emin değilmişim kendimden, net değilmişim hatta duygularımdan emin değilmişim, yok efendim aslında ne hissettiğini ve istediğini bilebilecek olgunluğa sahipmişim, falan filan.Dedim madem anlaşılmamışım ee bi anlatayım.Billie Jean dedim ne belirsizliği ben bildiğin aşığım sana.Özlemedin diyorsun da onlarca parfüm arasından koklayarak buldum senin parfümünü ve o kokuyla uyudum resmen, belli etmedim kendimi çünkü bi ilişkin vardı ama madem bu noktaya geldik böyle işte durum.Bu mesajıma da cevap gelmedi ama daha 2 gün dolmadı bu gece bekliyorum cevabı.
     Bu arada alkol yasaklanmalı, pek hatırlasam da sağolsun telefonum yardımcı oldu.Son arananlarda Billie Jean var, hem de saat 4.12'de.Ama Mona Lisa'ya Billie Jean'i ara dediğimi hatırlıyorum, o an yatakta ve konuşamayacak durumda olsam da.Açmamış telefonu ama, hem konuşsam hatırlardım sanırım hem de eksilen kontör yok.Böyle işte.
     Bu arada anlatmak istemiyorum diye triplere girerek başladığım yazı olmuş yine destan, hadi ben sustum.

3 yorum:

  1. Geçekten teşekkür ederim. :)
    Bir ben yapıyorum sanıyordum şu parfüm mevzusunu, yalnız değilmişim.
    Ve bence sen de biraz belli et. Cenaze'yi Billie Jean bile istemiyor baksana, sen dert etme.

    YanıtlaSil
  2. Resijmlenecek bijr öykü kadar güzel. Bu arada izninizle bir postu paylaşyım istiyorum.


    Dün akşam eve dönüyordum. İki genç çingene kadın bir çöp konteynerinin yanında kaldırım taşına oturmuşlar konuşuyorlardı. Sanırım çöp çuvalı taşımaktan yorulmuşlar, aynı zamanda da dinleniyorlardı. Onlara hiç düşünmeden yaklaşıp marketten aldığım muzlardan iki tane kopartıp kendilerine uzattım. önce tereddüt edereök yüzüme baktılar. Sonra da "Aaabiii" dediler. "Birer tane daha verebilir misin?" dediler. "İkimizin de evde birer çocuğumuz var. Onlara sürpriz yapabilir miyiz" diyerek gülümsediler. (Hayattan kesitler)

    YanıtlaSil
  3. teşekkür ederimmm :) gelişmeleri yazıcam yeni geldim eve Billie Jean ile beraberdim.hayat güzel ya.. :)

    YanıtlaSil