9 Eylül 2010 Perşembe

Eylül Akşamı

     Belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir, olamaz mı?olabilir...
     İşte ben sırf bu dize içinde bile taparım Bülent Ortaçgil'e, o nasıl bir aşktır nasıl dokunur insanın ruhuna ahh ahh..
     Tam da bu akşam, bir eylül akşamında yaşadım ben bu şarkıyı cidden yaşadım bak.Şimdi bir insan var, aslında yok ama var gibi, varlığını hissettirip yok olur gibi, yokluğunu hissetterip pat diye bir yerlerden çıkar gibi.Of öyle birşey işte.Dionysos olsun adı.Şarap tanrısı, zira kendisi oldukça düşkün içkiye :) Hayallerimdeki erkek değil belki ama güzel sanatlar okuyor, müzik okuyor ya yan flüt çalıyor.Şaka gibi di mi?Tabi sana garip gelmeyecek henüz tanımıyorsun beni, ama zaafım vardır benim güzel sanatlar okuyan insanlara.Muhabbeti falan çok iyi ya güldürüyor beni çok, daha ne isteyeyim.
     Kendisini yaşadığım bu küçük şehirden tanırdım ama adını beni feyste ekleyince öğrendim, allahım adı da o kadar güzel ki anlatamam.Onunla konuşurken her cümlenin sonuna ekliyorum, o derece taptım adına yani düşün bak.Aylarca kenarda beklettim arkadaşlık isteğini, o zamanlar sevgilim vardı ama bu çocuğa da zaafım vardı.Eğer kabul edersem muhabbet edip aşık olurdum o yüzden kabul etmedim, ama reddemedim de.Derken nefret ettiğim bir kızı arkadaş olarak ekleyen sevgilime inat olsun diye kabul ettim Dionysos'un arkadaşlık isteğini.Sonra onunla ilgisi olmasa da ayrıldık eski sevgilimle, onu da anlatırım bi ara.Normal muhabbet ederken bir gecede aşk meşk olaylarına geçiş yaptık ama nasıl uçtuk anlatamam.Dalga geçiyoruz şaka yapıyoruz ama üçüzlerimiz olsun falan diyoruz yani.1 hafta falan deli gibi mesajlaştık, hatta aşık oldum hatta onun için köstebek pasta yapmayı öğrendim falan filan.Sonra dengesizliği tuttu işte birden kesildi mesajlar, Lilith aslında farkındasın diy mi bizim aramızda birşey yok ayakları falan.Tüm güzel sanatlarda okuyanlar böyle midir ya tek vaka ben değilim bu konuda, bunları mı öğretiyorlar okulda size? diye bir çıkış yaptık hatta güzel sanatlarda okuyan sevgilisnin dengesizliklerine maruz kalan yakın bir arkadaşımla.
     Ahh ahh blog hiçç görüşmemiştik, yıllardır aynı şehirdeyiz ama işte durum tam da "Onca yıl sen burada, onca yıl ben burada..yollarımız hiçç kesişmemiş şu eylül akşamı dışında" ya bağlamıştı.Evet evet bu gece karşılaştık ilk kez!Ben geceleri çıkmam genelde, ama bu gece hissettim onu göreceğimi.Yanımda en yakın arkadaşım var, sürekli diyorum Dionysos şu geçen arabada mıdır acaba Dionysos yan sokakta mıdır vs vs derken...
     Karşıdan o geliyordu allahım şaka mı bu dedim, benimle dalga geçiyorsan bil ki çok üzülürüm bak panik atak var bende kalbimi boşuna 130a vurdurma dedim.Ama dinlemedi, neyse ki gerçekmiş.Onu görüp üst üste 5-6 kez Dionysos diye adını sayıkladıktan sonra nihayet o da beni gördü.Vayy Lilith dedi öpüp öpmeme konusunda bir bocalama yaşadıktan sonra öptük öyle selamlaşma babında.Konuştuk ayaküstü anam böyle bir gör boylu poslu çok da tatlı gülüyordu.Yine içmeye gidiyormuş, o resmen koşarak ilerleyen arkadaşları olmasaydı belki konuşurduk biraz daha ama gitti işte, oracıkta kalp krizi geçirecektim lan!Ve saat da tam 22.22 idi.Bu bir işaret mi blog sorarım sana!?!?!?
     Ay neyse ben 27340438393. kez eylül akşamını dinleyeyim bari
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder